Göksel Küreler Uzayın Yerçekimi Senfonisi

Gök Küreleri Gök küreleri, uzaydaki gök cisimlerinin konumlarını temsil etmek için kullanılan düşsel, 3d yüzeylerdir. Çoğu zaman Dünya’nın merkezde olduğu eş merkezli küreler olarak tasvir edilirler. Gök ekvatoru, gök küresini şimal ve cenup yarım kürelere bölen büyük bir dairedir. Gök kutupları, Dünya’nın dönüş ekseninin kesiştiği gök küresindeki noktalardır. Gök kürelerinin zamanı antik Yunan’a kadar uzanır. Yunan gökbilimci Batlamyus, Dünya’nın merkezde olduğu ve yıldızların bir takım eş merkezli küreye sabitlendiği bir kainat modeli önerdi. Bu model, 16. yüzyılda Kopernik’in güneş merkezli modeliyle değiştirilene kadar yüzyıllar süresince astronomlar tarafınca kullanıldı. Gök küresinin bileşenleri gök ekvatoru, gök kutupları, ekliptik ve ufku ihtiva eder. Ekliptik, Güneş’in bir sene süresince gökyüzünde izlediği yoldur. Ufuk, gökyüzünü görünür ve görünmez parçalara ayıran çizgidir. Gök kürelerinin hareketleri, Dünya’nın kendi ekseni çevresinde dönmesi ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşünden oluşur. Dünya’nın dönüşü, yıldızların gökyüzünde doğudan batıya doğru hareket ediyormuş benzer biçimde görünmesine yol açar. Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü, Güneş’in bir […]

Göksel Küreler Uzayın Yerçekimi Senfonisi

Göksel Küreler: Uzayın Yerçekimi Senfonisi

Gök Küreleri

Gök küreleri, uzaydaki gök cisimlerinin konumlarını temsil etmek için kullanılan düşsel, 3d yüzeylerdir. Çoğu zaman Dünya’nın merkezde olduğu eş merkezli küreler olarak tasvir edilirler. Gök ekvatoru, gök küresini şimal ve cenup yarım kürelere bölen büyük bir dairedir. Gök kutupları, Dünya’nın dönüş ekseninin kesiştiği gök küresindeki noktalardır.

Gök kürelerinin zamanı antik Yunan’a kadar uzanır. Yunan gökbilimci Batlamyus, Dünya’nın merkezde olduğu ve yıldızların bir takım eş merkezli küreye sabitlendiği bir kainat modeli önerdi. Bu model, 16. yüzyılda Kopernik’in güneş merkezli modeliyle değiştirilene kadar yüzyıllar süresince astronomlar tarafınca kullanıldı.

Gök küresinin bileşenleri gök ekvatoru, gök kutupları, ekliptik ve ufku ihtiva eder. Ekliptik, Güneş’in bir sene süresince gökyüzünde izlediği yoldur. Ufuk, gökyüzünü görünür ve görünmez parçalara ayıran çizgidir.

Gök kürelerinin hareketleri, Dünya’nın kendi ekseni çevresinde dönmesi ve Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşünden oluşur. Dünya’nın dönüşü, yıldızların gökyüzünde doğudan batıya doğru hareket ediyormuş benzer biçimde görünmesine yol açar. Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü, Güneş’in bir sene süresince güneyden kuzeye ve yine geriye doğru hareket ediyormuş benzer biçimde görünmesine yol açar.

Gök kürelerinin navigasyon, astroloji ve astronomi benzer biçimde muhtelif kullanımları vardır. Gök küreleri yıldızların ve gezegenlerin konumlarını belirlemek ve süre içerisindeki hareketlerini kestirmek için kullanılabilir. Ek olarak gündüz ve gecenin zamanını hesaplamak ve mevsimleri belirlemek için de kullanılabilirler.

Gök küreleri, Babilliler ve Yunanlılar zamanından beri antik astronomide kullanılmıştır. Yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini takip etmek ve gökyüzündeki konumlarını kestirmek için kullanılırdı. Gök küreleri ek olarak astrolojide, yıldızların ve gezegenlerin konumlarına dayanarak geleceği kestirmek için kullanılırdı.

Çağıl astronomide gök küreleri hala gök cisimlerinin hareketlerini takip etmek için kullanılır. Sadece artık astrolojide kullanılmazlar.

Gök küreleri popüler kültürde ve bilim kurguda da kullanılmıştır. Filmlerde, tv programlarında ve kitaplarda tasvir edilmiştir. Ek olarak sanat ve müzik için esin kaynağı olarak kullanılmıştır.

İşte gök küreleri hakkındaki sık sorulan birtakım sorular:

  • Gök kürelerinin değişik türleri nedir?
  • Gök küreleri astronomide iyi mi kullanılır?
  • Astrolojide gök küreleri iyi mi kullanılır?
  • Popüler kültürde ve bilimkurguda gök küreleri iyi mi kullanılır?
Gök küresi Yerçekimi
Varsayımsal, fizyolojik olmayan, katı ve sabit bir referans çerçevesidir Bir cismi Dünya’nın merkezine doğru çeken qüç
Yıldızların ve gezegenlerin gözüken hareketlerini temsil etmek için kullanılır Feza-zamanın eğriliği kütle varlığından mı kaynaklanıyor?
Şimal ve Cenup yarımküre olmak suretiyle iki yarımküreye ayrılmıştır Evrendeki bütün nesnelerin var olduğu 3d uzaydır
Gök cisimlerinin yüksekliğini ölçmek için kullanılır Güzel ve kompleks bir ses düzenlemesidir
Feza ve dönemin tüm bunlar ve içerikleri Değişik seslerin bir araya getirilmesiyle açılan bir sanat eseridir
İlgili Gönderiler  Yerçekimsel Merceklenme Kozmik Kaleydoskop

Göksel Küreler: Uzayın Yerçekimi Senfonisi

II. Gök Küreleri

Gök kürelerinin zamanı antik çağlara dayanır. Gök küresinin malum en eski tasviri MÖ 7. yüzyıldan kalma bir Babil tabletinde bulunur. Tablette yıldızların bir haritası gösterilir ve Babillilerin gök küresini yıldızların ve gezegenlerin hareketini takip etmek için kullandıklarına inanılır.

MÖ 3. yüzyılda Yunan felsefeci Aristoteles, göksel bir küreyi de içeren bir kainat modeli önerdi. Aristoteles’in modeli, Dünya’nın evrenin merkezinde olduğu ve yıldızların ve gezegenlerin bir takım eşmerkezli küreye bağlı olduğu fikrine dayanıyordu.

Aristoteles’in kainat modeli yüzyıllar süresince bir çok bilim insanı tarafınca kabul edildi. Sadece 16. yüzyılda Polonyalı gökbilimci Nicolaus Copernicus, evrenin güneş merkezli bir modelini önerdi. Kopernik modeli, Güneş’i evrenin merkezine yerleştirdi ve Dünya ile öteki gezegenlerin Güneş’in çevresinde döndüğünü öne sürdü.

Kopernik modeli Aristoteles modelinden köktencilik bir sapmaydı ve birçok bilim insanının direnişiyle karşılaştı. Sadece Kopernik modeli nihayetinde bir çok gökbilimci tarafınca kabul edildi ve çağıl astronominin gelişmesinin yolunu açtı.

Gök küresi bugün hala gök bilimciler tarafınca yıldızların ve gezegenlerin hareketini takip etmek için kullanılıyor. Sadece gök küresinin artık fizyolojik bir nesne olmaktan ziyade gökyüzünün matematiksel bir modeli olduğu anlaşılıyor.

III. Gök Kürelerinin Bileşenleri

Gök küresi üç ana bileşenden doğar: gök ekvatoru, ekliptik ve gök kutupları.

Gök ekvatoru, gök küresini iki eşit bölüme bölen düşsel bir çizgidir; şimal yarım küre ve cenup yarım küre. Ekliptik, Güneş’in bir sene süresince gökyüzünde izlediği yoldur. Gök kutupları, Dünya’nın dönüş ekseninin kesiştiği gök küresindeki iki noktadır.

Gök ekvatoru, ekliptik ve gök kutupları gökbilimciler için mühim referans noktalarıdır. Gök ekvatoru gök cisimlerinin deklinasyonunu ölçmek için kullanılır, ekliptik Güneş’in gökyüzündeki hareketini takip etmek için kullanılır ve gök kutupları ana yönleri tarif etmek için kullanılır.

IV. Gök Kürelerinin Hareketleri

Gök kürelerinin hareketleri karmaşıktır ve muhtelif matematiksel modeller kullanılarak bilinebilir. Yaygın bir model, ekliptikGüneş’in bir sene süresince gökyüzünde izlediği yoldur. Ekliptik, Güneş’e 23,5 derecelik bir açıyla eğimlidir. gök ekvatorugökyüzünü şimal ve cenup yarımkürelere ayıran düşsel çizgidir.

Gök kürelerinin hareketlerini tarif etmek için bir öteki mühim model ise Dünya’nın devinimi. Presesyon, Dünya’nın dönüş ekseninin yönündeki yavaş, kademeli değişimdir. Zaman içinde, Dünya’nın dönüş ekseni ortalama 26.000 senelik bir periyotla bir daire içerisinde presesyon yapar.

Gök kürelerinin hareketleri de aşağıdakilerden etkilenir: Ay ve Güneş. Ay’ın çekim kuvveti Dünya’nın gelgitlerine yol açar ve bu da Dünya’nın dönüşünü etkisinde bırakır. Güneş’in çekim kuvveti de Dünya’nın dönüşünü etkisinde bırakır, sadece Ay’ın çekim kuvvetinden daha azca bir seviyede.

Gök kürelerinin hareketleri, yüzyıllardır gökbilimciler tarafınca incelenen kompleks ve entresan bir mevzudur. Kainat hakkındaki daha çok şey öğrendikçe, bu hareketleri tarif etmek için kullandığımız modeller devamlı olarak rafine ediliyor ve iyileştiriliyor.

V. Göksel Kürelerin Kullanımları

Gök küreleri yüzyıllardır yıldızları ve gezegenleri haritalamak için kullanılmıştır. Günümüzde hala gök bilimciler ve denizciler tarafınca kullanılmaktadır.

İlgili Gönderiler  Yörüngedeki Odyssey Şaşırtıcı Görüntülerin Göksel Dansı

Gök kürelerinin en mühim kullanımlarından biri yıldızların hareketini izlemektir. Gök bilimciler yıldızların konumlarını zamanla gözlemleyerek hareketlerini haritalayabilir ve gelecekteki konumlarını tahmin edebilirler. Bu informasyon, denizcilerin yıldızlara referansla konumlarını belirlemelerine imkan tanımış olduğu için navigasyon için önemlidir.

Gök küreleri ek olarak gündüz ve gecenin zamanını hesaplamak için de kullanılabilir. Gök bilimciler, Güneş’in gökyüzündeki konumunu gözlemleyerek gün doğumu ve gün batımının zamanını belirleyebilirler. Bu informasyon, etkinlikleri planlamak ve zamanlamak için faydalıdır.

Gök küreleri ergonomik kullanımlarının yanı sıra güzellik ve harikalık nesneleridir. Yüzyıllardır sanat, edebiyat ve müzikte yer almışlardır. Evrendeki yerimizi ve uzayın enginliğini hatırlatır.

VI. Antik Astronomide Gök Küreleri

Antik Yunanlılar gök küresinin bir modelini geliştiren ilk kişilerdi. Dünya’nın evrenin merkezinde olduğuna ve yıldızların ve gezegenlerin dönen bir küreye sabitlendiğine inanıyorlardı. Bu model, evrenin jeosantrik modeli olarak biliniyordu.

Jeosantrik model, antik Yunanlıların gökyüzüne ait icra ettiği gözlemlerin çoğunu açıklayabilmiştir. Mesela, yıldızların her gece gökyüzünde doğudan batıya doğru hareket ediyor benzer biçimde görünmesinin nedenini açıklayabilmiştir. Sadece, jeosantrik model, gezegenlerin ara ara gökyüzünde geriye doğru hareket ediyor benzer biçimde görünmesi benzer biçimde birtakım öteki gözlemleri açıklayamamıştır.

16. yüzyılda Nicolaus Copernicus, güneş merkezli model olarak malum yeni bir kainat modeli önerdi. Güneş merkezli model, Güneş’i evrenin merkezine yerleştirdi ve gezegenlerin Güneş’in çevresinde döndüğünü öne sürdü. Bu model, antik Yunanlıların icra ettiği bütün gözlemleri açıklayabildi ve yüzyıllar süresince kabul kabul eden kainat modeli halini aldı.

19. yüzyılda Albert Einstein, genel görelilik olarak malum yeni bir yerçekimi teorisi geliştirdi. Genel görelilik, yerçekiminin bir qüç olmadığını, bunun yerine uzay-zamanın bir eğriliği bulunduğunu gösterdi. Bu kuram, gök küresi hakkındaki yeni bir anlayışa yol açtı ve evrenin sabit olmadığını, bunun yerine genişlediğini gösterdi.

Göksel Küreler: Uzayın Yerçekimi Senfonisi

VII. Çağıl Astronomide Gök Küreleri

Çağıl astronomide gök küreleri hâlâ evrenin kavramsal bir modeli olarak kullanılıyor, sadece artık fizyolojik olarak reel olarak kabul edilmiyorlar. Bunun yerine, gökyüzündeki nesnelerin kompleks hareketlerini basitleştirmenin bir yolu olarak kullanılıyorlar.

Çağıl astronomide gök kürelerinin en mühim kullanımlarından biri yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini izlemektir. Yıldızları bir gök küresine yansıtarak, gök bilimciler süre içerisindeki hareketlerini izleyebilir ve bu bilgiyi yörüngelerini incelemek için kullanabilirler.

Gök küreleri gökyüzünü haritalamak için de kullanılır. Gök küresini değişik yerlere bölerek gök bilimciler nesnelerin gökyüzünde nerede olduğunu takip edebilirler. Bu informasyon, navigasyon ve evrendeki nesnelerin dağılımını incelemek için önemlidir.

En son, gök küreleri astronominin tarihini incelemek için kullanılır. Gök bilimcilerin gökyüzünü zamanla iyi mi temsil ettiğine bakarak, astronomik düşüncenin gelişimi ve insanların evreni algılama biçimi hakkındaki informasyon edinebiliriz.

Göksel Küreler: Uzayın Yerçekimi Senfonisi

Popüler Kültürde Göksel Küreler

Gök cisimleri yüzyıllardır antik mitolojiden çağıl bilimkurguya kadar popüler kültürde yer almaktadır.

Antik Yunan mitolojisinde gök küresinin tanrıların evi olduğuna inanılırdı. Yıldızlar tanrıların sarayı, gezegenler ise onların otomobilleri olarak görülürdü.

İlgili Gönderiler  Kozmik Takımyıldızlar Yıldızların Arkasındaki Büyüleyici Hikayeler

Çağıl bilimkurguda gök küreleri çoğunlukla feza yolculuğu ve bulgu hikayeleri için bir ortam olarak kullanılır. 1968 yapımı “2001: A Space Odyssey” filmimizde gök küresi evreni denetim eden devasa bir bilgisayar olarak tasvir edilmiştir.

Gök küreleri, 1987 yılında yapılmış “Spaceballs” filmi benzer biçimde daha hafifçe kurgu eserlerinde de kullanılmıştır. Bu filmimizde gök küresi, karakterlerin fena bir uzaylı ırkını yenmek için kullanımı ihtiyaç duyulan devasa bir bowling topudur.

Gök küreleri ilmi ve kültürel mirasımızın büyüleyici bir parçasıdır. Yüzyıllardır yıldızları ve gezegenleri incelemek için kullanılmışlardır ve ek olarak sanat ve edebiyat eserlerine esin vermişlerdir.

IX. Bilimkurgu’da Göksel Küreler

Gök küreleri yüzyıllardır bilimkurgu eserlerinde yer almış, çoğunlukla feza keşifleriyle alakalı hikayelerin fonu ya da fantastik maceraların mekanı olarak kullanılmıştır.

Bilimkurguda gök kürelerinin en erken örneklerinden bazıları Jules Verne ve HG Wells’in eserlerinde bulunabilir. Verne’in Dünyadan Ay’a (1865), bir öbek bilim adamı devasa bir topla aya yolculuk eder. Wells’in Ay’daki İlk İnsanlar (1901), bir öbek kaşif küresel bir feza aracıyla aya yolculuk ediyor.

20. yüzyılda gök küreleri bilimkurgu edebiyatında, filmimizde ve televizyonda görünmeye devam etti. Birtakım mühim örnekler şunlardır:

  • Galaksideki gezegenlerin bir takım eşmerkezli küre üstünde dizildiği Yıldız Wars filmleri.
  • Kahramanların, Stargate adında olan bir aleti kullanarak değişik gezegenler ve galaksiler içinde yolculuk etmiş olduğu Stargate serisi.
  • Başkahraman Tabip’un TARDIS isminde süre yolculuğu yapabilen bir feza gemisiyle süre ve uzayda seyahat etmiş olduğu Doctor Who tv dizisi.

Gök küreleri ek olarak bilimkurgu video oyunları için bir ortam olarak kullanılmıştır. Birtakım mühim örnekler şunlardır:

  • Oyuncu karakterinin Normandiya isminde bir feza gemisiyle değişik gezegenlere ve galaksilere yolculuk etmiş olduğu Mass Effect serisi.
  • Oyuncu karakterinin Last City isminde bir feza aracıyla değişik gezegenlere ve uydulara yolculuk etmiş olduğu Destiny serisi.
  • Oyuncu karakterinin ebedi sayıda gezegen ve galaksiyi keşfedebildiği No Man’s Sky oyunu.

Gök küreleri, uzayın enginliğini ve içerisinde mevcud birçok değişik dünyayı tasvir etmenin rahat bir yolunu sundukları için bilimkurgu eserlerinin ortak bir özelliğidir. Ek olarak feza seyahatinin zorluklarını ve yıldızlararası keşfin potansiyel tehlikelerini inceleyen hikayelere de imkan tanırlar.

S: Gök küresi nelerdir?

A: Gök küresi, Dünya ile aynı merkezli, üstünde bütün gök cisimlerinin izdüşüm almış olduğu varsayılan, hazzı bir yarıçapa haiz matematiksel bir küredir.

S: Yerçekimi gök kürelerini iyi mi etkisinde bırakır?

A: Yerçekimi, Dünya’daki nesnelerin Dünya’nın merkezine doğru düşmesine yol açar. Ek olarak uzaydaki nesnelerin Dünya çevresinde yörüngede dönmesine yol açar.

S: Gök kürelerinin birtakım kullanımları nedir?

A: Gök küreleri yıldızları, gezegenleri ve öteki gök cisimlerini haritalamak için kullanılır. Ek olarak bu cisimlerin hareketlerini incelemek ve gökyüzündeki konumlarını kestirmek için de kullanılırlar.

Koray Bozkurt, dijital dünyadaki deneyimlerini "dropfe.com" adlı blogunda paylaşan bir teknoloji ve yaşam tarzı tutkunu olarak tanınıyor. Uzun yıllardır teknoloji ve kişisel gelişim konularında derinlemesine bilgi birikimine sahip olan Bozkurt, bu bilgileri okuyucularıyla etkili bir şekilde paylaşmayı amaçlıyor. Hem profesyonel hem de kişisel yaşamında sürekli öğrenmeyi ve gelişmeyi ilke edinmiş olan Koray Bozkurt, blogunda kaliteli içerikler sunarak okuyucularının hayatına değer katmayı hedefliyor.

  • Toplam 149 Yazı
  • Toplam 0 Yorum
Benzer Yazılar

Yıldızlı Sırlar Gök Cisimlerinin Gizemlerini ve Entrikalarını Açığa Çıkarmak

Uzay 3 hafta önce

İçindekilerII. Gizem nelerdir?III. Gizemlerin türleriIV. gizemlerV. Meşhur gizemlerVI. Gizemlerin çekiciliğiVII. Gizem iyi mi yazılırEsrarengiz bir ürün iyi mi pazarlanırIX. Gizemler nerede bulunur Yıldızlı Sırlar: Gök Cisimlerinin Gizemleri ve Entrikaları Gece sema gizemler ve entrikalarla doludur. Antik takımyıldızlardan feza araştırmalarındaki son olarak keşiflere kadar, bizi çevreleyen gök cisimleri hakkındaki daima öğrenilecek yeni bir şey vardır. Bu yazı gök cisimlerinin en büyüleyici gizemlerinden ve entrikalarından kimilerini inceleyecek. Astronomi tarihini, değişik gök cismi türlerini ve feza araştırmalarındaki son keşifleri tartışacağız. Ek olarak gizemlerin çekiciliğini ve bunların yaratıcılığa ve yeniliğe esin vermek için iyi mi kullanılabileceğini inceleyeceğiz. II. Gizem nelerdir? Gizem, meçhul yahut kafa karıştırıcı bir şeydir. Anlaşılması yahut açıklanması zor bir fert, yer yahut şey olabilir. Gizemler, organik dünyadan insan deneyimine kadar yaşamın her alanında bulunabilir. Gök cisimleri bağlamında, bir gizem onların kökeni, bileşimi yahut davranışı hakkındaki bir şey olabilir. Örnek olarak, niçin birtakım yıldızlar ötekilerden daha parlaktır? Gezegenler iyi mi kaynaklanır? Kuyrukluyıldızların […]

Mars’a Yolculuk NASA’nın Kızıl Gezegen Maceraları Açıklandı

Uzay 2 ay önce

İçindekilerII. NASA’nın Mars Bulgu ProgramıIII. Kızıl Gezegenin Geçmişi ve BugünüIV. Mars’ı Keşfetmenin ZorluklarıV. Mars’ı Keşfetmenin YararlarıVI. NASA’nın Mevcut Mars GörevleriVII. Gelecekteki Mars GörevleriMars’ta Hayat ArayışıIX. Mars Keşfinin İnsanlık Üstündeki Tesiri Mars Görevleri: NASA’nın Kızıl Gezegen Maceraları Ortaya çıkarıldı II. NASA’nın Mars Bulgu Programı III. Kızıl Gezegenin Geçmişi ve Bugünü IV. Mars’ı Keşfetmenin Zorlukları V. Mars’ı Keşfetmenin Yararları VI. NASA’nın Mevcut Mars Görevleri VII. Gelecekteki Mars Görevleri VIII. Mars’ta Hayat Arayışı IX. Mars Keşfinin İnsanlık Üstündeki Tesiri Sık Sorulan Sorular Hususiyet Yanıt Mars misyonu NASA’nın Mars Bulgu Programı, Mars, uyduları ve hayatı destekleme potansiyeli hakkındaki daha çok data edinmek için uzun vadeli bir çabadır. Program, muhtelif robotik görevlerin yanı sıra 2030’lar için planlanan insan bulgu görevlerini de ihtiva eder. NASA Milli Havacılık ve Feza Dairesi (NASA), sivil feza programı, havacılık araştırmaları ve feza bilimlerinden görevli ABD Birleşik Devletleri hükümet kuruluşudur. NASA 1958’de kuruldu ve o zamandan beri insanları aya gönderdi, sayısız […]

Yerçekimi Dalgaları Kozmosun Dokusundaki Dalgalanma Etkisi

Uzay 2 ay önce

İçindekilerYerçekimi DalgalarıFeza-zamanın dokusundaki dalgalanmalarIV. Feza-Vakit Dokusundaki DalgalanmalarV. FizikYerçekimi DalgalarıVII. Yerçekimi Dalgalarının TespitiVIII. Yerçekimi Dalgalarının UygulamalarıIX. Yerçekimi Dalgalarının Geleceği Yerçekimi dalgaları, kütleli nesnelerin ivmelenmesiyle oluşan uzay-zaman dokusundaki dalgalanmalardır. Bunlar bir tür yerçekimi radyasyonudur ve fer hızında hareket ederler. Yerçekimi dalgaları ilk başlarda 1915’te Albert Einstein tarafınca genel görelilik kuramının bir kararı olarak öngörüldü. Sadece, Lazer İnterferometre Yerçekimi Dalgası Rasathane (LIGO) iki kara deliğin birleşmesinin niçin olduğu uzay-zamandaki dalgalanmaları gözlemleyene kadar 2015’e kadar direkt tespit edilmediler. Yerçekimi dalgalarının oldukça muhtelif potansiyel tatbik alanları vardır, bunlar içinde şunlar yer alır: Erken evreni incelemek Kara deliklerin ve öteki kompakt nesnelerin tespiti Yer çekiminin doğasını araştırmak Yeni teknolojiler geliştirmek Yerçekimi dalgaları evrenin büyüleyici ve mühim bir parçasıdır ve kozmosu anlamamız için yeni olasılıklar açmaktadır. Hususiyet Tarif Yerçekimi Dalgaları Feza-zaman dokusunda kütleli cisimlerin ivmelenmesi kararı oluşan deformasyona uğramış. Kozmos Tüm feza ve tarihi da kapsayan evrenin hepsi. Dalga Etkisi Yerçekimi dalgalarının uzay-zaman dokusu üstündeki tesiri, suyun […]

0 Yorum

Yorum Yaz

Rastgele