I. Güneş Sistemi
II. Güneş
III. Gezegenler
IV. Aylar
V. Asteroitler
VI. Kuyrukluyıldızlar
VII. Kuiper Kuşağı
VIII. Oort Bulutu
IX. Heliosfer
Standart Sorulan Sorular
Antet | Yanıt |
---|---|
Güneş Sistemi | Güneş sistemi sekiz gezegen, bir cüce gezegen ve birçok uydu, asteroit, kuyruklu star ve meteoroidden oluşan bir topluluktur. Güneş, güneş sisteminin merkezi yıldızıdır. |
Bulgu | Güneş sisteminin keşfi, 1957 senesinde Dünya yörüngesinden çıkan ilk insan yapımı cisim olan Sputnik 1 ile başladı. O zamandan beri Güneş Sistemi’ndeki bütün gezegenlere ve uydulara sondalar yolladık. |
Sınır | Güneş sisteminin dış kısımları keşiflerin sınırıdır. Kuiper Kuşağı ve Oort Bulutu hemen hemen keşfetmediğimiz birçok nesneye ev sahipliği yapmaktadır. |
Astronomi | Astronomi, Dünya atmosferinin ötesindeki evrenin incelenmesidir. Güneş sistemi, astronomide mühim bir emek verme mevzusudur. |
Feza | Feza, bütün fizyolojik nesnelerin var olduğu geniş 3d genişliktir. Güneş sistemi uzayın içerisinde yer alır. |
II. Güneş
Güneş, güneş sistemimizin merkezindeki yıldızdır. Fer ve sıcaklık yürüyerek parlayan gazlardan oluşan sıcak bir toptur. Güneş, Dünya’nın çapının ortalama 109 katıdır ve güneş sisteminin hacminin %99,8’ini ihtiva eder. Güneş, G tipi ana dizi yıldızıdır, şu demek oluyor ki çekirdeğinde hidrojeni helyuma dönüştüren orta büyüklükte bir yıldızdır. Güneş ortalama 4,6 milyar yaşındadır ve 5 milyar sene daha yaşaması beklenmektedir.
III. Gezegenler
Güneş sistemimizdeki gezegenler iki ana gruba ayrılır: iç gezegenler ve dış gezegenler. İç gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’tır. Bu gezegenler sıklıkla kayadan kaynaklanır ve Güneş’e nispeten yakındır. Dış gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Bu gezegenler sıklıkla gazdan kaynaklanır ve Güneş’ten fazlaca daha uzaktadır.
Her gezegenin kendine has benzersiz özellikleri vardır. Merkür en ufak gezegendir ve Güneş’e en yakın olanıdır. Venüs, Güneş’ten ikinci gezegendir ve çoğu zaman “Dünya’nın ikizi” olarak adlandırılır bundan dolayı ebat ve kütle olarak Dünya’ya benzerdir. Dünya, Güneş’ten üçüncü gezegendir ve hayatı desteklediği malum tek gezegendir. Mars, Güneş’ten dördüncü gezegendir ve çoğu zaman kırmızımsı yüzeyi sebebiyle “Kızıl Gezegen” olarak adlandırılır.
Jüpiter, Güneş’ten beşinci gezegendir ve güneş sistemimizdeki en büyük gezegendir. Satürn, Güneş’ten altıncı gezegendir ve güzel halkalarıyla bilinir. Uranüs, Güneş’ten yedinci gezegendir ve kendi tarafında dönen tek gezegendir. Neptün, Güneş’ten sekizinci gezegendir ve Güneş’ten en uzak gezegendir.
Güneş sistemimizdeki gezegenler devamlı hareket halindedir. Güneş’in çevresinde saat yönünün bilakis dönerler ve ek olarak kendi eksenleri çevresinde da dönerler. Bir gezegenin Güneş’in çevresinde dönmesi için ihtiyaç duyulan zamana mahrek süreci denir. Bir gezegenin kendi ekseni çevresinde dönmesi için ihtiyaç duyulan zamana dönüş süreci denir.
Güneş sistemimizdeki gezegenler evrenimizin büyüleyici bir parçasıdır. Muhtelif hayat formlarına ev sahipliği yaparlar ve bilim adamları tarafınca devamlı olarak incelenmektedirler.
IV. Aylar
Güneş Sistemi’nin uyduları gezegenlerin yörüngesinde dönen naturel uydulardır. Güneş Sistemi’nde, Mars’ın ufak uydusu Deimos’tan (ortalama 12 kilometre çapında) Jüpiter’in dev uydusu Ganymede’ye (ortalama 5.262 kilometre çapında) kadar değişen boyutlarda 184 malum uydu vardır.
Güneş Sistemi’nin uyduları iki ana gruba ayrılır: tertipli uydular ve gayri muntazam uydular. Tertipli uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşüyle aynı yönde ve gezegenin Güneş etrafındaki yörüngesiyle neredeyse aynı düzlemde dönen uydulardır. Gayri muntazam uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşünün ters yönünde yahut gezegenin Güneş etrafındaki yörüngesinden mühim seviyede değişik bir düzlemde dönen uydulardır.
Tertipli uyduların, gezegenlerin kendilerini gerçekleştiren aynı madde diskinden oluştuğu düşünülüyor. Gayri muntazam uyduların, oluştuktan sonrasında gezegenler tarafınca yakalandığı düşünülüyor.
Güneş Sistemi’nin uyduları gezegenlerinin evriminde mühim bir rol oynar. Gezegenin dönüş hızını, gezegenin iklimini ve gezegenin bir atmosferi koruma kabiliyetini etkileyebilirler.
Asteroitler
Asteroitler, Güneş’in çevresinde dönen ufak, kayalık nesnelerden oluşan bir koleksiyondur. Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri içinde, asteroit kuşağı isminde olan bir feza bölgesinde yer alırlar.
Asteroitlerin asla oluşmamış bir gezegenin kalıntıları olduğu düşünülüyor. Boyutları birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar değişiyor. En büyük asteroit Ceres’in çapı ortalama 950 kilometre.
Asteroitler bilim adamları için kıymetli bir kaynaktır. Asteroitleri inceleyerek güneş sisteminin erken zamanı ile alakalı informasyon edinebilirler. Asteroitler ek olarak nikel ve demir benzer biçimde kıymetli metaller ihtiva eder.
Asteroitler feza araçları için tehlikeli bir tehlikedir. Feza araçlarına çarpıp onlara zarar verebilirler. 2019’da, Bennu asteroiti Dünya’yı kıl oranı ıskaladı. Bennu Dünya’ya çarpsaydı, yaygın hasara yol açardı.
Asteroitler güneş sisteminin büyüleyici bir parçasıdır. Güneş sisteminin erken tarihinin bir hatırlatıcısıdır ve insanlık için potansiyel bir kaynaktır.
VI. Kuyrukluyıldızlar
Kuyrukluyıldızlar, Güneş’in çevresinde dönen ufak, buzlu nesnelerdir. Çoğu zaman buz ve toz çekirdeğinden oluşurlar ve kuyrukluyıldız Güneş’e yakın olduğunda çekirdeği çevreleyen bir koma (gaz ve toz bulutu) bulunur. Kuyrukluyıldızların milyonlarca kilometre uzayabilen kuyrukları olabilir.
Kuyrukluyıldızların, Neptün’ün yörüngesinin ötesinde bulunan buzlu cisimlerin iki bölgesi olan Kuiper Kuşağı yahut Oort Bulutu’ndan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bir kuyrukluyıldızın yörüngesi onu Güneş’e yaklaştırdığında, Güneş’ten gelen sıcaklık buzun buharlaşmasına ve bir koma ve kuyruk oluşturmasına yol açar.
Kuyrukluyıldızlar çoğunlukla meteor yağmurlarıyla ilişkilendirilir. Bir kuyrukluyıldızın yörüngesi Dünya’nın yörüngesiyle kesiştiğinde, kuyrukluyıldızın enkazı Dünya’ya düşerek bir meteor yağmuru yaratabilir.
Kuyrukluyıldızlar güneş sistemimizin büyüleyici ve güzel bir parçasıdır. Güneş sistemimizin hemen hemen oluşmaya başladığı ilk günlerini hatırlatır. Kuyrukluyıldızlar ek olarak güneş sistemimizin zamanı ile alakalı kıymetli bilgilerin deposudur.
Kuiper Kuşağı
Kuiper Kuşağı, Neptün’ün yörüngesinin ötesinde, birçok buzlu nesneye ev sahipliği meydana getiren bir feza bölgesidir. Bu nesnelerin erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor ve su ve mineraller benzer biçimde kıymetli kaynaklar içerebilirler. Kuiper Kuşağı nispeten keşfedilmemiş bir bölgedir, sadece bilim adamları bunun ile alakalı daha çok şey öğrenmek için isteklidir.
Kuiper Kuşağı iki bölgeye ayrılır: klasik Kuiper Kuşağı ve dağınık disk. Klasik Kuiper Kuşağı, Güneş’ten ortalama 30 ila AU uzaklıkta uzanan bir halka biçimli bölgedir. Dağınık disk, Güneş’ten daha uzakta olan nesnelerden oluşan bir bölgedir ve ortalama AU’ya kadar uzanır.
Kuiper Kuşağı’ndaki nesneler buz, kaya ve metaller benzer biçimde muhtelif malzemelerden kaynaklanır. Boyutları ufak çakıl taşlarından cüce gezegenlere kadar değişmiş olur. Kuiper Kuşağı’ndaki en büyük nesne, Dünya’nın uydusu büyüklüğünde bir cüce gezegen olan Plüton’dur.
Kuiper Kuşağı, güneş sisteminin erken zamanı ile alakalı ipuçları içerebileceği için uzayın mühim bir bölgesidir. Bilim adamları, Kuiper Kuşağı’nın gezegenlerin oluşumundan sonrasında kalan bir araç-gereç kaynağı olduğuna inanıyor. Bu araç-gereç, gezegenlerin iyi mi oluştuğu ve evrimleştiği hikayesinde düşünce verebilir.
Kuiper Kuşağı hem de gelecekteki feza araştırmaları için potansiyel bir kaynak deposudur. Kuiper Kuşağı’ndaki nesneler, Mars’a yahut öteki hedeflere yapılacak insan misyonlarını desteklemek için kullanılabilecek su ve mineraller ihtiva eder.
Kuiper Kuşağı, hala büyük seviyede keşfedilmemiş, geniş ve esrarlı bir feza bölgesidir. Bilim adamları bu bölge ile alakalı daha çok şey öğrenmek için isteklidir ve gelecekteki görevlerin, Güneş Sistemi’nin tarihli rolünü daha iyi anlamamıza destek olacağını ummaktadırlar.
Oort Bulutu
Oort Bulutu, Güneş Sistemi’ni çevreleyen buzlu nesnelerden oluşan varsayımsal küresel bir bölgedir. Güneş’ten ortalama 2.000 ila.000 AU (30 ila 750 milyar km) uzaklıkta uzandığı düşünülmektedir. Oort Bulutu, varlığını İlk olarak 1950’de öneren Hollandalı gökbilimci Jan Oort’un ismini almıştır.
Oort Bulutu’nun, mahrek periyotları 200 yıldan fazla olan uzun dönemli kuyruklu yıldızların deposu olduğu düşünülüyor. Bu kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi’nden geçerken Güneş’in yer çekimi tarafınca yakalandığı düşünülüyor.
Oort Bulutu, uzayın fazlaca seyrek sözü geçen bir bölgesidir. Oort Bulutu’ndaki nesnelerin fazlaca ufak olduğu, çaplarının yalnızca birkaç kilometre olduğu düşünülmektedir. Oort Bulutu’nun ek olarak fazlaca soğuk olduğu, sıcaklıkların ortalama -270°C (-454°F) olduğu düşünülmektedir.
Oort Bulutu, incelenmesi fazlaca zor bir feza bölgesidir. Oort Bulutu’ndaki nesneler fazlaca soluktur ve görülmesi zor olsa gerek. Sadece gökbilimciler, uzayın bu esrarlı bölgesi ile alakalı daha çok şey öğrenme umuduyla Oort Bulutu’nu incelemeye devam etmektedir.
IX. Heliosfer
Heliosfer, Güneş’in manyetik alanının hakim olduğu feza bölgesidir. Güneş’in yüzeyinden, Güneş’ten ortalama AU uzaklıktaki yıldızlararası ortamın kenarına kadar uzanır. Heliosfer, sıcak, iyonize bir gaz olan plazma ile doludur. Heliosferdeki plazma, Güneş’ten dışarı akan yüklü parçacıklardan oluşan bir akım olan güneş rüzgarı tarafınca yaratılır. Güneş rüzgarı, heliopoz isminde olan bir şok dalgası yaratmak için yıldızlararası ortamla etkileşime girer. Heliopoz, heliopoz ile yıldızlararası ortam arasındaki sınırdır.
Heliosfer, güneş sisteminin muazzam bir parçasıdır. Dünya’yı zararı olan kozmik ışınlardan ve güneş parlamalarından korur. Heliosfer ek olarak Dünya’nın manyetosferini meydana getirmeye destek sunar; bu, Dünya’yı çevreleyen ve onu güneş rüzgarından korumuş olan bir manyetik alandır.
S: Gezegen ile cüce gezegen arasındaki ayrım nelerdir?
A: Bir gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen ve kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokacak kadar büyük olan ve yörüngesini öteki nesnelerden temizlemiş bir gök cismi. Bir cüce gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen, kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokacak kadar büyük olan sadece yörüngesini öteki nesnelerden temizlememiş bir gök cismi.
S: Güneş’e en uzak gezegen hangisidir?
A: Güneş’e en uzak gezegen Neptün’dür.
S: En yaygın asteroit türü hangisidir?
A: En yaygın asteroit türü, karbonlu malzemeden oluşan C tipi asteroittir.
0 Yorum